V.t.b
Vücudun temel birimleri...İnsan vücudu 50 milyara yakın, ancak mikroskopla görülebilecek büyüklükteki hücrelerden oluşur. Yapıları ve görevleri aynı olan hücre toplulukları dokuları, dokular bir araya gelip organları, organlar sistemleri meydana getirir.
Hücre nedir?
1665 yılında, Robert Hooke, çok basit bir mikroskopla, bir mantar parçasının çok sayıda ufak "bölmeler"den oluştuğunu gördü ve bunlara hücre adını verdi. Vücut bir ülkeye benzer. Hücreler yurttaş, beyinse hükümettir. Bir ülkenin vatandaşları gibi, hücrelerin yetenekleri farklı olup, bunlar değişik işlerde uzmanlaşır ve vücudun çalışma bütünlüğüne katkıda bulunur. Kimi hücreler, değerli kimyasal maddeler yapar; kimi duyusal uyartıları iletir, kimi mikroplarla savaşır. Benzer işi yapan hücrelerin bir araya gelmesiyle dokular, kan, kemik, kas, sinir dokusu ortaya çıkar. Dokular da birleşerek, kalp, akciğer, beyin gibi organları oluşturur.
İskelet nedir?
İnsan vücuduna şeklini veren, çeşitli organlarımızı koruyan ve onlara destek olan kemik yapımız iskelet, 200-212 (260 kadar) kemikten oluşur. 30 kadar yassı kemik kafatasımızı meydana getirir. Göğüs kemiğinde 24 tane (12 çift) kaburga, kalp ve akciğerleri korur. 33 tane birbirine kenetlenen kemik, omurgayı oluşturur. Omurgamız da, kürek kemikleri ve leğen kemiği aracılığıyla kol-bacak kemikleriyle eklemleşir. Bu kemiklerin tümü, hızlı ve karmaşık hareketlerimize olanak sağlayan kaslara, güçlü bir destektir.
Eklem nedir?
Kemikler arası bağlantı, eklemler aracılıyla gerçekleşir. Kafatasımızda kemikler zikzak girinti çıkıntılarla birbirlerine kilitlenmişlerdir. Bu tür eklemlere "oynamaz eklemler" denir. Diğer bölgelerde eklemlerin çoğu hareketlidir. Omuz ve kalçadaki top şekli eklemle, dirsek ve dizdeki hareket kolaylığı sağlayan eklemler, "oynar eklemler"dir. Haraketli eklemlerin tümünde, kemiklerin eklem uçları, kıkırdak adını alan yumuşak yastıklarla kaplıdır. Kıkırdak tabaka ve eklem sıvısı, haraketlerimizi kolaylaştırır ve kemiklerimizin aşınmasını önler.
Gözlerimizin çalışması...
Her bir gözün ağtabakasında, çubuk ve koni adını alan 120 milyon kadar görme hücresi vardır. Çubuklar alaca karanlıkta görmeye yarayıp, ancak gri tonları fark eder. Koniler, renkli görmemize yarar. Herbir ağtabakada, çok sayıda ışığı görme hücresi vardır. Bu hücrelerde bulunan özel kimyasal maddeler, ışık etkisiyle, geçici olarak değişime uğrar. Bu olaysa, sinirlerde elektrik iletileri başlatır. Uyanıklık esnasında, beyne gözlerden, saniyede milyonlarca ileti gelir. Beyin, bunları inceleyip, iki gözden gelen görüntüleri karşılaştırır ve iki ayrı ters görüntüyü tek ve net bir düz görünüme dönüştürür.
Ses nedir?
Çan ya da ses telleri gibi titreşen bir nesnenin başlattığı titreşimler dizisine, ses denir. Bu titreşimler hava, su ve katı maddelerde ilerleyebilir. Bir treni gözünüzün önüne getirin. Biri, en son vagonu kuvvetle iterse, bu bir öndekine, o da karşısındakine çarpar ve bu çarpmalar, öne doğru kuvveti azalarak ilerler. Bir ses dalgası havadan geçerken, ufak hava moleküllerinde de buna benzer bir olay görülür. İşittiğimiz birbirini yüksek bir hızla izleyen çok sayıda ses dalgalarıdır.
Ses tellerimiz ne işe yarar?
Ses telleri, gırtlaktaki iki ince gergin zardır. Bunlar titreştikçe aralarındaki açıklık süratle daralıp genişler. Bu açıklığın genişliğine göre sesin yüksekliği ayarlanır. Dar olduğunda ince sesler, genişlediğinde ise kalın sesler çıkartılır.
Kulaklarımız nasıl duyar?
Dış kulak tarafından, kulak zarı çok çabuk titreştirilir. Bu titreşimler orta kulağın üç küçük kemiği olan, çekiç, örs ve üzengi'ye; üzengiden de, oval pencerenin çok ince zarından iç kulağa geçer. Oval pencere, kulak zarından çok ufak olduğundan, haraketleri daha küçük fakat şiddetlidir. Sonunda, titreşimler, gerçek işitme organı olan ve ses uyartılarını beyne ileten, salyongoza (koklea) erişir
Dokunarak nasıl hissediyoruz?
Deride milyonlarca sinir lifi bulunur. Bunların bazısı okşamaya, diğerleri bastırma ya da hafif dokunmaya özelllikle duyarlıdır. Sıcak, soğuk, gıdıklanma ve ağrı gibi çok çeşitli dokunma duyuları ayırt edilebilir. Her birinin, ayrı sinir lifiyle iletildiği düşünülmektedir. Dokunma, genellikle hızlı iletici, ağrıysa yavaş iletici liflerce taşınır. Zararlı bir nesnenin önce dokunma, az sonra ağrı duyusunu uyarmasının nedeni budur.
Başlıca tad ve koku organları nelerdir?
• Koku lobu (beyin)
• Yumuşak damak
• Omurilik
• Burun boşluğu
• Sert damak
• Dil
• Dişler
Nasıl koku alırız?
Kimyasal buharlar, koku hücresi kılları üstündeki sıvıda erir. Hücre, bu maddeye duyarlıysa, sinirlerde ileti başlar.
Beynimiz nasıl çalışır?
Bilimadamları, son yüzyılda çok sayıda araştırma yapmış olmasına rağmen beynimizin tam olarak nasıl çalıştığını çezememişlerdir. Beyin milyonlarca sinir hücresiyle, glia hücresi adını alan destek hücrelerden oluşur. Sinir hücrelerinin, bilgileri getirici ve götürücü uzantıları vardır. Tek bir hücrenin, 200 diğer hücreyle bağlantısı olabilir. Birçok hücrenin, vücudumuzun uzak bölgelerine varan çok uzun lifleri bulunur.
Atardamar ne işe yarar?
Atardamar, kanı kalbumuzdin organlarımıza kan taşıan damardır.
Böbreğimizin ana görevi nedir?
Böbreğimiz, kandan idrarı çıkartmaya yarar.
Diafragma nedir?
Göğüs ve karın boşlukları arasında bulunan, solunumda önemli rolü olan geniş bir kastır.
DNA nedir?
DNA genlerin esas yapısı olan, bir kimyasal maddedir.
Doku nedir?
Bir organı oluşturan benzer cinsten hücreler topluluğuna doku denir.
Enzim nedir?
Enzim, sindirim gibi vücuttaki kimyasal değişiklikleri kimyasal bir maddedir.
Hormon nedir?
Hormon, vücudun bir bölgesinde bir bezce yapılan, dolaşımla gidip, diğer vücut bölgelerinin çalışmasını etkileyen bir kimyasal habercidir.
Hücre bölünmesi nedir?
Bir hücrenin iki ufak hücreye bölünerek üremesidir.
Kalbimiz nasıl çalışır?
Kalp, kanı vücutta dolaştıran kas pompadır. Dakikada, ortalama 70 kez atar. Her atımda, kalbin iki tarafından üçte bir bardak kadar kan atılır. Tek bir dolaşım yarım dakika kadar sürer. Kalbin sol tarafı, akciğerlerden gelen oksijeni zengin kanla buluşturur; sağıysa kirli kanı temizler.